related Results

• dahil
  داخل
  more ...
• içinde (prep.)
  داخل
  more ...
• zarfında (prep.)
  داخل
  more ...
• içişleri (n.)
  داخل
  more ...
• içerde
  في الدَّاخِل
  more ...
• iç (n.)
  داخل
  more ...
• içeri
  دَاخِل
  more ...
• kadar (prep.)
  نحو
  more ...
• hakkında (prep.)
  نحو
  more ...
• kip (n.)
  نحو
  more ...
• yakınında (prep.)
  نحو
  more ...
• etrafında (prep.)
  نحو
  more ...
• dilbilgisi (n.)
  نحو
  more ...
• dair (prep.)
  نحو
  more ...
• sözdizim (n.)
  نحو
  more ...
• yön (n.)
  نحو
  more ...
• etrafına (prep.)
  نحو
  more ...
• göre (prep.)
  نحو
  more ...
• ila
  نَحْو
  more ...
• yan (n.)
  نحو
  more ...
• tersine (adv.)
  نحو الماضي
  more ...
• gramafon
  اَلْصَرْفُ وَالنَّحَو
  more ...
• geriye (adv.)
  نحو الماضي
  more ...
• karşılaştırmalı gramer
  نحو مقارن
  more ...
• geç (adv.)
  نحو الماضي
  more ...
• yukarı (adv.)
  نحو الأعلى
  more ...
• sözdizim (n.)
  علم النحو
  more ...
• geri (adv.)
  نحو الماضي
  more ...
• yaklaştırmak (v.)
  قرب نحو
  more ...
• içine (prep.)
  نحو متحمس لـ
  more ...

Examples

• Sonra da dibe ineriz.
  عندما نتجه نحو الداخل
• Bakın şuralardan hafiften belli oluyor. Saçlarınızı yıkadıktan sonra... ...saç diplerine şöyle yapın.
  فقط قليلاً نحو الداخل
• Daha fazla açıklayayım:
  عندما نتجه نحو الداخل
• Lövyeyi hafifçe kendine doğru çek. Hadi.
  ـ إسحبى المقود نحو الداخل
• Güven ona! İçinden uç.
  ثق بها.. طِر نحو الداخل
• "Kafatası, darbe sırasında içe doğru göçmüş...
  تم إزاحة الجمجمة نحو الداخل" "..حول الضربة
• Buradan üç günlük mesafede, ülkenin iç kesimlerindeki ufak bir köyden.
  قرية صغيرة, نحو الداخل, مسيرة يومين من هنا
• - Neden? İçeri doğru açılıyor da ondan.
  لما لا - لأنه يفتح نحو الداخل, هذا هوَ السبب -
• Dış görünüşünü gizleyen, ve de kendi hakkında yorumlar yapan, içine dönük.
  بينما تَغطّي الأرضَ تَتقدّمُ نحو تفسيرات داخلية جديدة لنفسها
• İçerdeki o kadın için hissettiklerim de.
  و كذلك شعوري نحو تلك المرأة بالداخل